Torbalı Güncel ayarlarında Hasan Kudayyılmaz, "Mehter marşıyla geldiler İzmir Marşıyla gidecekler" başlıklı bir yazı kaleme aldı

Bir yerel seçim propaganda dönemimin daha sonuna yaklaştık. Önümüzdeki Pazar tüm ilçe sandığa gidiyoruz. Bu yıl seçim dönemi ramazan ayına gelmesi münasebetiyle tüm adaylar resmen hayırda yarıştılar. Hepsinin hayırlarını Allah kabul etsin. Adaylar aynı zamanda hedef kitlelerine ulaşırken ramazan ayının bereketinden ve birleştirici gücünden faydalandılar. Umarım son haftada bu şekilde geçer ve yeni belediye başkanımızla birlikte bayram coşkusunu hep birlikte yaşarız.

Malumunuz üzere bende uzun yıllar ara verdiğim siyasete geçtiğimiz yıl yeni bir umut ile İyi Parti’de başlamıştım. CHP’de yaptığım keskin siyaset sonrası yeni bir sayfa açma isteği ile ideolojik yapım itibariyle çok fazla örtüşmediğim bir partide çok fazla zorlamama rağmen daha fazla kalamayarak 10 Ocak günü istifamı gerçekleştirdim. İstifamdan ilçe teşkilatından ya da ilçeden herhangi biri sorumlu değildir. İstifamın ana nedenleri sayın Meral Akşenir’in aşırı tutarsız ve sorumsuz politikaları ile İyi Parti Büyükşehir adayı Ümit Özlale’nin sosyal medyadaki şirin görüntüsünün altındaki ulaşılmaz ve kendini beğenmiş tavrı olmuştur. Kalan arkadaşlara kendisini dev aynasında gören genel başkanları ve burnundan kıl aldırmayan şirin adayları ile başarılar diliyorum. Çıkan sonuca göre de herkes gereğini yapacaktır diye ümit ediyorum. Bu arada o partide kalacak olsaydım dahi 14 Mayıs’ta İyi partiye oy veren her bilinçli seçmen gibi gereğini yapacak ve bir bölen olmayacaktım.

Konumuz tabi ki benim İyi Parti’ye girişim ve istifam değil. Hayatında sadece bir kez parti değiştiren ve ilk partisinden haksız şekilde ihraç edilen birisi için özgür irade ile istifa etmenin dayanılmaz mutluluğunu yaşadım. Sizlerle paylaşmak istedim.

Konumuz benim CHP’de 13 yıl önce uğradığım haksızlık da değil. O haksızlığa ve kumpasa alet olanları zaten ben Allah’a havale etmiştim. Nasipse 31 Mart’tan sonra baba ocağıma geri dönüyorum. Garip olani; O dönem talimatla ihracımı gerçekleştiren gruptan hiç kimsenin kalmamış olması. Bir kısmı Övünç Demir’i içine sindirememiş karşıda bayrak sallıyor, bir kısmı bu parti sayesinde aday adayı şerefine ulaşmış ama tercih edilmeyince kompleks yapmıştır. Bir kısmı ise siyasetin tozlu raflarında yerini çoktan almış. Görüleceği üzere bu parti bizim baba ocağımız olsa da hiç birimizin babasının malı değil. Bu da böyle biline…

Şimdi lafı daha fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum. Beni tanıyanlar bilir; bu köşelerden bazen eleştirdiğim Övünç Demir için seçime bir hafta kala güzellemeler yapacak değilim. Fakat 2014 yılından beri tam 10 yıldır vermiş olduğu mücadeleyi de görmezden gelemeyiz ve saygı göstermek zorundayız. Bu adaylığı çok istedi çok fazla çabaladı ve sonuçta ilk aşamayı başardı. Bunu yaparken işinden, ailesinden sosyal yaşantısından sürekli olarak fedakarlık yaptı ama sonuçta adaylığı almayı başardı. Başarıya giden yolda bazı hataları oldu mu ? hem de birden fazla. Son ilçe kongresinde yaşananlar o dönem başka partiye mensup olsam da beni dahi rahatsız etmiştir ama onun hesabı Pazar günü değil bir sonraki ilçe kongresinde görülmelidir. Dokuz aday adaylı süreçte ismi açıklandıktan sonra diğer aday adaylarını ve örgütü toparlamakta muvaffak olmuş mudur ? orası da tartışmaya açık. Tartışmaya açık olmayan tek şey; bu arkadaşın 10 yıllık emeğinin ve özverisinin önümüzdeki pazar koşulsuz bir desteği hak ettiğidir.

 Örgüt olarak rahmetli İsmail Uygur’un ceza alıp aday olamadığı 2014 seçimlerinde yapamadığımız bayrak değişimini bu seçim kazaya uğramadan yapmak zorundayız. 1 Nisan’dan itibaren kimin ne sorunu varsa ve parti içinde nasıl bir muhalefet yapmak istiyorsa buyursun yapsın. Parti içi muhalefet doğru ve yapıcı şekilde yapıldığı zaman ortaya çıkacak dinamiklerden herkes faydalanacaktır. En çok da parti bu durumdan kazanç sağlayacaktır. Muhalefet yapmak sadece seçim zamanı biraz zaman biraz da para harcayarak aday adayı olmak değildir. Son ilçe kongresinde yaşananlara çıkıp tek kelime edemeyen birisinin 5-6 ay sonraki aday adaylığını çok da ciddiye almamak gerekir. Neyse bu meseleleri devir-teslimi kazasız bir şekilde yaptıktan sonra daha rahat konuşabiliriz. Gerçek CHP’liler bilir; davullar çalınmaya başlayınca kim ne derdi ve ne meselesi varsa bir kenara bırakır, gelir desteğini verir. Ben kısa süren İyi Parti serüvenim ve çok uzun yıllar devam eden ve edecek olan muhalif yapım sebebiyle bu dönem çok dahil olamadım. Bu yazıyla açığı kapattığımı umuyorum.

Bu parti size saymakla bitmeyen imkanlar sundu ama bakıyorum ki büyük çoğunluğunuz kafayı kuma gömüp yok oldunuz. Şimdi sizlerden bir istirhamım olacak ama benim sözümle yapacağınızı hiç sanmıyorum. Övünç Demir’i de pek nazar-ı itibara almayacaksınız ondan da eminim. 

 Tüm bunlara rağmen rahmetli İsmail Uygur’un üzerinizde biraz olsun emeği ve hakkı varsa-ki çok fazla var- birazcık bu adamı sevdiyseniz, iki eliniz kanda da olsa pazar günü gelin partinize oyunuzu verin. İnanın yaşasa ve kendi aday olamasa, o da öyle yapardı. Öyle yapılmasını da isterdi.

Seçim sizin; Ya efsane başkana son görevi bu şekilde ifa edeceksiniz, ya da AKP iftarlarında İzmir Marşı eşliğinde sergilenen orta oyunlarının figüranları olacaksınız.

 Ayrıca bunca haksızlığa ve hor görülmeye rağmen ben yapabiliyorsam siz de yapabilirsiniz…